|
 |
|
MeNü |
|
|
|
|
|
 |
|
KIZIL GEZEGENE AZ KALDI |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD’nin Florida-Cape Canaveral Üssü’nden 7 ay önce fırlatılan ”Mars Reconnaissance Orbiter: MRO-Mars Yörünge Keşifi” uzay aracı, kızıl gezegene bugün çok yaklaştı.
Güncel Bilişim Kızıl Gezegen Mars
ABD’nin Florida-Cape Canaveral Üssü’nden 7 ay önce fırlatılan ”Mars Reconnaissance Orbiter: MRO-Mars Yörünge Keşifi” uzay aracı, kızıl gezegene bugün çok yaklaştı.
TSİ geceyarısından sonra yüzeyden yalnızca 402 kilometre yükseltide en alt yörüngeye girmesi beklenen MRO, Mars’a bugüne dek gönderilen uzay araçları içinde en ayrıntılı bilgileri verecek cihazlarla donatılı. Aracın görevleri arasında gezegenin ayrıntılı haritasını çıkarma da bulunuyor. Araç yörüngeye başarıyla oturur ve görevini sürdürürse, tüm Mars araçlarının gönderdiklerinin 10 katı veri sağlamış olacak.
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) 70 yıllık köklü kurumu olan California Teknoloji Enstitüsü’ne bağlı Pasadena’da kurulu Jet Motorları Araştırma Merkezi (Jet Propulsion Laboratory: JPL), MRO aracını ”uzaktan kumandayla” yönetiyor. MRO, Mars’a varmak için 499 milyon kilometre katetti (güneşin dünyaya uzaklığı 150 milyon kilometre).
NASA’nın Mars Genel Programı Müdürü Doug McCuistion, ”Sinir bozucu gerilimde bir iş, çok heyecanlı. Mars, yörünge işi zor gezegen” dedi.
JPL-MRO’nun Çin kökenli şefi Dr.Fuk Li de, NASA’nın 1993′te ”Mars Observer” aracıyla 1999′da ”Mars Climate Orbiter” araçlarının bu (gündüz + 27, gece eksi 180) soğuk kızıl gezegende yörüngeye girerlerken kaybedildiklerini hatırlatarak, ”işimiz ciddi” dedi.
2010′A DEK
MRO, başarıyla 402 kilometre irtifada ”çok yakın” yörüngeye oturursa, 35 saatlik tek dolanımıyla 7 ay sonra kasımda asıl işi olan bilimsel veri gönderme işine başlayacak ve 2010′a dek hizmet verecek.
MRO, dünya yörüngesinde 360-400 kilometre yüseltide yapımı süren ve saatte 27 bin kilometre hızla yol alan Uluslararası Uzay İstasyonu gibi yüzeyden 402 kilometre irtifaya oturmak için motorlarını ateşleyerek aracın hızını saatte 17 bin 700 kilometreye düşürecek.
Bilim adamları, MRO’nun kameralarının bugüne dek en yakın çekimi yerine getireceklerini bildirdi.
NASA’nın halen Mars yörüngesinde ”Mars Global Surveyor” ve ”Mars Odyssey” araçlarıyla Avrupa Uzay Kurumu’nun (ESA) ”Mars Express” araçları dolanıyor. NASA’nın ikiz robotları ”Opportunity” ile ”Spirit” de 2004′ten beri hala yarı etkin Mars yüzeyinde yaşıyor.
MRO, başarılı olursa, yüzeyde kalan ikiz robotlar dışında Mars yörüngesinde insanın dördüncü gözü olacak.
MRO’nun yörüngeye girişine dek 27 dakikalık motor ateşleme ve toplam 1 saatlik fren işleminde dünyayla bağlantı kesilecek.
”İğneye iplik geçirme” diye nitelenen Mars görevindeki bilim adamlarından Rich Zurek, ”yaşam işareti de arıyoruz” dedi.
MRO’nun Mars’ta yeni araçların görev yerleri, hatta ileride insan indirme alanlarına da bakacağı biliniyor.
|
Bugün 12400 ziyaretçikişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
 |
|
---------ÇEVRE----------- |
|
|
|
|
|
|
M6 Kelebek Kümesi
2000 ışık yılı uzaklığındaki bir açık yıldız kümesi Akrep (Scorpius) takım yıldızında yer alır. En parlak yıldızı 6.17 kadir parlaklığa sahip bir sarı devdir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uzayda ilginç gök cismi
Bilim adamları, yüzey sıcaklığı Güneş’in sadece onda biri olan yıldız benzeri bir gök cismi keşfetti.
İngiliz astrofizikçilerin keşfettiği yalnız gök cisminin şimdiye dek görülen en soğuk “kahverengi cüce” olduğu belirtildi.
İngiliz astrofizikçilerin keşfettiği yalnız gök cisminin şimdiye dek görülen en soğuk “kahverengi cüce” (Yıldızlar arası gaz bulutlarının çökmesiyle oluşan, ancak yıldız olmalarını sağlayacak nükleer tepkimeyi başlatamayacak kadar gök cisimleri. Bunlar, 80 Jüpiter kütlelik sınıra ulaşamadıkları için yeteri kadar ısınamayıp söner.) olduğu belirtildi.
Keşfi yapan Londra’daki Imperial College astrofizikçileri, “J0034-00” adı verilen kahverengi cücenin yüzey sıcaklığının sadece 600-700 Kelvin (400C) olduğunu kaydetti.Projeye başkanlık eden Dr Steve Warren, fiziksel olarak yıldızların, kahverengi cüceler ve gaz gezegenlerinin aynı şey veya değişik kütlelerdeki gaz oluşumları olduğunu belirterek, “J0034-00 gibi bir gök cismini belirleyebilmek, samanlıkta iğne aramaktan zor bir şey” dedi.
Cetus takımyıldızında bulunan ve göreli olarak hafif olan J0034-00’ın yeşilimsi bir gök cismi olduğunu belirten bilim adamları, bu gök cisminin Jüpiter’in 15 ila 30 katı kütleye sahip ve çaplarının da aynı olduğunu kaydetti.Astrofizikçiler, gök cisminin Dünya’dan uzaklığının yaklaşık 50 ışık yılı olduğunu tahmin ediyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Jupiter ve bulutları
Hubble Uzay teleskobu yardımıyla çekilen bu görüntüde Jüpiter'in atmosferindeki bulut oluşumları net olarak görülmektedir. Atmosferin donmuş amonyak, karbon, sülfür ve fosfor'dan oluştuğu tahmin edilirken, bulut ısısının -138 derece olduğu sanılıyor
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uzayda mangal kokusu
Uzay yürüyüşünden dönen astronotlar, büyük boşlukla temasa geçen kıyafetlerin kızarmış biftek, sıcak metal koktuğunu ifade ediyorlar. Uzay yürüyüşlerinin ardından ana gemiye geri dönen astronotların ifadesinden hareket eden Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), bahsedilen bu kokuya benzer bir kokuyu oluşturmak için İngiliz parfüm firması Omega Ingredients kimyageri Steven Pearce ile çalışmaya başladı. Kimyagerin başarılı sonuç elde etmesi durumunda kokunun yeryüzünde eğitilen astronotların eğitim programında koşullara uyumluluk testleri sürecinde kullanılacağını açıklayan NASA, Ağustos ayından beri süregelen çalışmalarının bu yılın sonunda sonuca ulaşmasını umduklarını açıkladı. Pearce, astronotların hemen hepsinin, uzay yürüyüşünün ardından istasyona geri döndüklerinde uzay tulumlarının kızarmış biftek, erimiş ya da kaynaklanmış metal kokusuna benzer bir şekilde koktuğunu söylediğini ifade etti. Çalışmalarında oldukça büyük bir yol kat ettiklerini belirten Pearce, kızarmış bifteğin problem olmadığını ancak sıcak metal kokusu üzerinde biraz daha çalışmaları gerektiğini söyledi. Pearce'in ifadesine göre astronotların aldıkları koku, uzayın havasız boşluğunda yaşanan yüksek enerji titreşimlerinden dolayı oluşan bir molekül tarafından yayılıyor. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
UZAY YENİ DOĞMUŞ YILDIZLARLA DOLU
Alman astronomlar, yeni yıldızların sadece galaksilerin merkezinde doğmadıklarını ve bilim adamlarının şimdiye dek düşündüklerinden çok daha fazla olduklarını tespit ettiler.
Bonn Üniversitesi'nden gök bilimciler, genç yıldızları gözlemlemeye yarayan H-alfa ışınlarının yoğunluğunun çok sayıda yeni yıldızın varlığına işaret ettiğini belirterek, yeni doğmuş yıldızların sayısının şimdiye dek astrofizikçilerin keşfettiklerinden çok daha fazla olduğunu kaydettiler.
Jan Pflamm-Altenburg ve Pavel Kroupa Nature dergisinde yayınladıkları araştırmalarında, her bir dev kütleli yıldız için 230 daha küçük yıldızın doğduğunu hesapladıklarını belirtirken, bu hesaplarını galaksilerin yoğun yıldız kümelerinin bulunduğu merkez bölgeleri temelinde yaptıklarına işaret ettiler.
İki bilim adamı, araştırmalarına göre, galaksilerin merkezden uzak kısımlarının da büyük miktarlarda yeni doğmuş yıldızları barındırdığını belirterek, önceden inanılanın tersine galaksilerin merkezden uzak bölümlerinde bir dev kütleli yıldıza karşılık bin civarında küçük yıldız bulunduğunu hesapladıklarını kaydetti.
|
|
|
|
|