dunyaveuzay.tr.gg
 
DÜNYAMIZ VE UZAY
MeNü  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  MERKÜR
  GÜNEŞ TUTULMASI
  AY TUTULMASI
  SATÜRN
  2010-2020-2030-2040 ve 2050 DE OLACAKLAR
  JÜPİTER
  MARS
  NEPTÜN
  VENÜS
  URANÜS
  DÜNYA
  GÜNEŞ ENERJİSİ
  DÜNYA'NIN SIRRI BULUNAMADI
  YOKSA MARS'TA HAYAT VAR MI?
  UZAY VE YAŞAM OLASILIĞI
  UZAY ARAŞTIRMALARI
  KUYRUKLU YILDIZLAR
  İKİ GÖKTAŞI DÜNYA'NIN YAKININDAN GEÇTİ
  ANNELERİMİZ BU KALVYEYİ SEVECEK
  GÜNEŞ BENZERİ YILDIZA AİT GEZEGEN
  YENİ BİR KUYRUKLU YILDIZ!
  ANKA KUŞU KIZIL GEZEGEN'E YAKLAŞTI!
  KIZIL GEZEGENE AZ KALDI
  MARS'TAN UMUT KESİLMEDİ
  ABD MARSA UZAY ARACI GÖNDERİYOR
  UZAYDA YAŞAMIN KANITI MI?
  UUİ'DE 6 SAATLİK UZAY YÜRÜYÜŞÜ BAŞLADI
  4'ÜNCÜ TÜRKSAT UYDUSU 2011'DE UZAYDA
  MİLLİ UYDU 2015'DE
  UZAYA SEFERLER DÜZENLENECEK
  SATÜRN'ÜN HALKALARI NEREDE?
  SANSÜRCÜ TÜRKİYE
  VENÜS'ÜN GİZEMLİ KARA LEKELERİNİN SIRRI ÇÖZÜLDÜ!
  JAPONYA SERA ETKİSİNİ UZAYDAN İZLEYECEK!
  UZAYDA BEŞİNCİ BOYUT
  EN ÇOK UZAY ARANDI
SANSÜRCÜ TÜRKİYE

Sansürcü Türkiye

Sansürcü Türkiye  
Türkiye'de İnternet üzerindeki içeriğin düzenlenmesi ve kitlesel sansür uygulamalarını ortaya çıkaran yasalar büyük tartışma yaratıyor. Hem kullanıcılar, hem hukukçular ortak bir paydada buluşuyor: Yasalar yetersiz, uygulanışı hatalı...Devamlı olarak sansürle karşı karşıyayız, bugün engellenen siteler ertesi gün karşı dava açılınca kullanıma tekrar açılıyor. Yalnızca Türkiye içindeki kullanıcıların bilgiye erişimini kısıtlayan bu durum, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını değil, yurt içinde yaşayan yabancı ülke vatandaşlarının da haber alma özgürlüklerini kısıtlıyor. Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleşen Blogger.com sitesine ulaşımın engellenmesi özellikle internet kullanıcıları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Birçok kullanıcının birincil iletişim ihtiyaçlarını karşılayan e-günlükleri kapatılınca tepki sanıldığından daha büyük oldu. Digiturk tarafından açılan dava sonucu Blogger.com'un engellenmesi, davaya sebep olan Lig TV yayınlarının yasadışı şekilde internet üzerinden izletilmesine engel olmadı.

1993 yılından beri İnternet ve İnsan Hakları konusunda çalışmalar yapan, önümüzdeki günlerde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ile beraber hazırladıkları "İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır: Türkiye'de İnternet İçerik Düzenlemesi ve Sansüre İlişkin Eleştirel Bir Değerlendirme" isimli 80 sayfalık rapor/kitabı ile önümüzdeki günlerde kamuoyu yaratma amacı güden, Siber Haklar ve Özgürlükler Organizasyonu kurucu yöneticisi ve Leeds Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz bu konuyu şu şekilde değerlendiriyor: "Digitürk'ün Lig TV yayın haklarını korumaya çalışması ve İnternet üzerinden korsan yayın yapan sitelerle ve sistemlerle mücadele etmesi çok doğaldır ve buna zaten kimse karşı çıkmıyor. Fakat ortaya çıkan hak ihlali ile mahkemenin vermiş olduğu tedbir amaçlı koruma mekanizması olan erişim engelleme kararında ölçüsüzlük var. Bu, örnek vermek gerekirse mangal yaparken orman yakmaya benziyor. Mangalın yanması için ormanın yakılmasına gerek yok. Tepki çeken de zaten bu yaklaşım.

Blogger.com'a erişimin engellenmesi, Digitürk tarafından erişimi engellenmiş olan ve korsan yayın yapan diğer MyP2P gibi sitelerden farklı. Genelde korsan streaming yapan sitelerin tamamında kanuna aykırı streaming yapılıyor. Fakat Blogger.com'da böyle bir durum söz konusu değil. Alan adı ve sunucu bazında Blogger.com gibi bir siteye erişim engellendiği zaman yüz binlerce kişi bundan etkileniyor; hem e-günlük sahibi olanlar hem de bu blogların okuyucuları. Verilen kararın ikincil hasarları üzerinde durulmamış. İnsan hakları ve düşünce özgürlüğü açısından ve Anayasaya'ya aykırılık konusunda bir inceleme yapılmamış. Eğer yapılmış olsaydı mahkeme zaten Blogger.com'un tamamına erişim engelleme kararı vermezdi ve vermemeliydi."

SANSÜR SÜREKLİ DEVAM EDİYOR
Devamlı bir şekilde sansürle karşı karşıya olduğumuzu belirten Akdeniz, erişim engellemenin hem içerik üreten yazarları, hem de içerikten beslenen okuyucuları etkilediğinin altını çiziyor. Sansür ve engelleme yöntemlerinin demokratik toplumlarda yalnızca istisnai durumlarda gerçekleşmesi gerektiğini belirten Akdeniz, bu sınırların açık ve net olarak, yoruma açık kapı bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor. 5651 sayılı kanunun yaklaşımının oldukça problemli olduğunu ve 2 saatten daha kısa bir sürede TBMM'den geçtiğini belirten Akdeniz, uygulamasının da bugüne kadar "keyfi" şekilde yapıldığını, hakimler ve savcıların yasayı tam olarak öğrenemediğini ya da bilinçli olarak yanlış uyguladıklarını ifade ediyor.


İLLEGAL AMAÇLI SİTELER KAPATILABİLİR
Dünya'nın hiçbir ülkesinde çocuk pornosu içeren sitelere erişim engellemesi yapıldığında tepki alınmadığını belirten Akdeniz, kanunlar tarafından çok açık ve net olarak belirtilmiş, dağıtım ve bulundurması genel anlamda yasak olan bir içerik için uygulanan engellemelerin problem yaratmadığını hatırlatıyor. Türkiye'deki yaklaşımdaysa sitenin genel içeriğine bakılmadan, genel inceleme yapılmadan asıl amacı illegal yayın yapmak olmayan YouTube, Wordpress, Google Groups, Geocities, Blogger gibi siteler engellenebiliyor. İncelediği bir çok erişim kararında mahkemelerin hiçbir gerekçe vermediğini belirten Akdeniz, kararlara ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu, ne Anayasa, ne de insan hakları açısından bir inceleme yapılmadan alınan kararlarda, bazı durumlarda kararın kimin tarafından verildiğinin bile bilinmediğini söylüyor.


ENGELLEMELER İLETİŞİM HAKKINI ELDEN ALIYOR
İnternet sitelerinin engellenmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi Türkiye sınırları içinde yaşayan yabancı uyruklu çalışanları da vuruyor. Kendi ülkelerinden uzakta yaşayan yabancıların iletişim imkanlarının doğrudan ellerinden alınması Türkiye ile iletişimi olan herkesi etkiliyor. Erişim engelleme kararlarının ve politikalarının ikincil zararlarından en önemlisi olarak gösterilen durum, yeni nesil internet uygulamaları ve interaktif uygulama servisleri veren sitelerin asıl amaçlarının kanunsuz işler yapmak olmadığının anlaşılması gerektiğini belirten Akdeniz, YouTube, Blogger, Facebook gibi yüzlerce servisin "eğlence" amacıyla değil iletişim ve bilgi edinme amacıyla kullanıldığının mahkemeler tarafından anlaşılması gerektiğini ve bu servislere uygulanacak engellemelerin doğrudan insan hakları ihlali olduğunun farkına varılması gerektiğini belirtiyor.

 
Bugün 12406 ziyaretçikişi burdaydı!
---------ÇEVRE-----------  
  M6 Kelebek Kümesi
2000 ışık yılı uzaklığındaki bir açık yıldız kümesi Akrep (Scorpius) takım yıldızında yer alır. En parlak yıldızı 6.17 kadir parlaklığa sahip bir sarı devdir.

 
 
  Uzayda ilginç gök cismi

Bilim adamları, yüzey sıcaklığı Güneş’in sadece onda biri olan yıldız benzeri bir gök cismi keşfetti.
İngiliz astrofizikçilerin keşfettiği yalnız gök cisminin şimdiye dek görülen en soğuk “kahverengi cüce” olduğu belirtildi.

İngiliz astrofizikçilerin keşfettiği yalnız gök cisminin şimdiye dek görülen en soğuk “kahverengi cüce” (Yıldızlar arası gaz bulutlarının çökmesiyle oluşan, ancak yıldız olmalarını sağlayacak nükleer tepkimeyi başlatamayacak kadar gök cisimleri. Bunlar, 80 Jüpiter kütlelik sınıra ulaşamadıkları için yeteri kadar ısınamayıp söner.) olduğu belirtildi.

Keşfi yapan Londra’daki Imperial College astrofizikçileri, “J0034-00” adı verilen kahverengi cücenin yüzey sıcaklığının sadece 600-700 Kelvin (400C) olduğunu kaydetti.Projeye başkanlık eden Dr Steve Warren, fiziksel olarak yıldızların, kahverengi cüceler ve gaz gezegenlerinin aynı şey veya değişik kütlelerdeki gaz oluşumları olduğunu belirterek, “J0034-00 gibi bir gök cismini belirleyebilmek, samanlıkta iğne aramaktan zor bir şey” dedi.
Cetus takımyıldızında bulunan ve göreli olarak hafif olan J0034-00’ın yeşilimsi bir gök cismi olduğunu belirten bilim adamları, bu gök cisminin Jüpiter’in 15 ila 30 katı kütleye sahip ve çaplarının da aynı olduğunu kaydetti.Astrofizikçiler, gök cisminin Dünya’dan uzaklığının yaklaşık 50 ışık yılı olduğunu tahmin ediyor.

 
 
  Jupiter ve bulutları
Hubble Uzay teleskobu yardımıyla çekilen bu görüntüde Jüpiter'in atmosferindeki bulut oluşumları net olarak görülmektedir. Atmosferin donmuş amonyak, karbon, sülfür ve fosfor'dan oluştuğu tahmin edilirken, bulut ısısının -138 derece olduğu sanılıyor

 
 
  Uzayda mangal kokusu
Uzay yürüyüşünden dönen astronotlar, büyük boşlukla temasa geçen kıyafetlerin kızarmış biftek, sıcak metal koktuğunu ifade ediyorlar. Uzay yürüyüşlerinin ardından ana gemiye geri dönen astronotların ifadesinden hareket eden Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), bahsedilen bu kokuya benzer bir kokuyu oluşturmak için İngiliz parfüm firması Omega Ingredients kimyageri Steven Pearce ile çalışmaya başladı. Kimyagerin başarılı sonuç elde etmesi durumunda kokunun yeryüzünde eğitilen astronotların eğitim programında koşullara uyumluluk testleri sürecinde kullanılacağını açıklayan NASA, Ağustos ayından beri süregelen çalışmalarının bu yılın sonunda sonuca ulaşmasını umduklarını açıkladı. Pearce, astronotların hemen hepsinin, uzay yürüyüşünün ardından istasyona geri döndüklerinde uzay tulumlarının kızarmış biftek, erimiş ya da kaynaklanmış metal kokusuna benzer bir şekilde koktuğunu söylediğini ifade etti. Çalışmalarında oldukça büyük bir yol kat ettiklerini belirten Pearce, kızarmış bifteğin problem olmadığını ancak sıcak metal kokusu üzerinde biraz daha çalışmaları gerektiğini söyledi. Pearce'in ifadesine göre astronotların aldıkları koku, uzayın havasız boşluğunda yaşanan yüksek enerji titreşimlerinden dolayı oluşan bir molekül tarafından yayılıyor.
 
 
  UZAY YENİ DOĞMUŞ YILDIZLARLA DOLU

Alman astronomlar, yeni yıldızların sadece galaksilerin merkezinde doğmadıklarını ve bilim adamlarının şimdiye dek düşündüklerinden çok daha fazla olduklarını tespit ettiler.
Bonn Üniversitesi'nden gök bilimciler, genç yıldızları gözlemlemeye yarayan H-alfa ışınlarının yoğunluğunun çok sayıda yeni yıldızın varlığına işaret ettiğini belirterek, yeni doğmuş yıldızların sayısının şimdiye dek astrofizikçilerin keşfettiklerinden çok daha fazla olduğunu kaydettiler.

Jan Pflamm-Altenburg ve Pavel Kroupa Nature dergisinde yayınladıkları araştırmalarında, her bir dev kütleli yıldız için 230 daha küçük yıldızın doğduğunu hesapladıklarını belirtirken, bu hesaplarını galaksilerin yoğun yıldız kümelerinin bulunduğu merkez bölgeleri temelinde yaptıklarına işaret ettiler.

İki bilim adamı, araştırmalarına göre, galaksilerin merkezden uzak kısımlarının da büyük miktarlarda yeni doğmuş yıldızları barındırdığını belirterek, önceden inanılanın tersine galaksilerin merkezden uzak bölümlerinde bir dev kütleli yıldıza karşılık bin civarında küçük yıldız bulunduğunu hesapladıklarını kaydetti.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol